© Haberdiyarbakir.Org Haber Ajansı

Her Çocuk Özeldir (Röportaj Haberidir)

Değerli Okuyucularımız Bundan Sonra Bazı Haftalar Alanında Uzman Kişilerle Yapacağım Alışılmışın Dışında Bir Röportajlarla Karşınızda Olacağım.. ( Recep Özoğul "un Röportajı)

Haber Muhabiri ( Recep Özoğul "un Röportajı)

Bu röportajların ilkini bu hafta Psikolog Yaren Tekay ile gerçekleştirdik. Yaren Tekay, çocuk psikoloji üzerine anne babalara fayda sağlayacak bu röportajımızı kabul etti. Kendisine şimdiden okuyucularım adına teşekkür ederim. Dilerseniz bu müthiş röportaja başlayalım.

Yaren Tekay Okuyucularımız İçin Kendinizi Tanıtır Mısınız? Merhaba, ben Yaren TEKAY. Diyarbakırlıyım ve Diyarbakır’da yaşıyorum. Ankara Üniversitesi Psikoloji bölümünden mezun oldum ve şu an Dicle Üniversitesi’nde Psikoloji Yüksek Lisansı yapıyorum. Daha öncesinden bir özel eğitim ve rehabilitasyon merkezinde psikolog olarak görev aldım. Şimdiyse online ve yüz yüze olacak şekilde görüşmeler yapıyorum. Bunların dışında alanımla ilişkili Çocuk Merkezli Oyun Terapisi ve Aile Danışmanlığı eğitimlerini tamamladım. Eğitim almaya da devam ediyorum. Eğitim hayatınızda başarılı olmanızı diliyorum. Dilerseniz sorularımızla devam edelim.

Günümüzde Çocuk Terapilerinde Daha Çok Ne Gibi Problemlerle Karşılaşılıyor? Günümüzde çocuklar çokça okullardaki öğretmenlerinin sınıf veya okulda yapmış olduğu gözlemler sonucunda yönlendiriliyorlar. Gözlemlerin çoğunlukla okul ortamında yapılmasından dolayı DEHB -sosyal medyayla da oldukça popülerleşti- yani Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu’nun ilk sıralarda yer alacağını düşünüyorum. Bu bozukluğun özellikle ilkokul birinci sınıfta öğretmen tarafından fark edilmesi oldukça yaygın. Bunun dışında saldırganlık, öfke patlamaları, okula gitmek istememe ve ayrılık anksiyetesi gibi geniş bir yelpazeden söz edebiliriz.

Hocam Bu Noktada Önemli Olduğunu Düşündüğüm Şu Soruyu Yöneltmek İstiyorum. Anne-babaların en sık şikâyeti ya da yardım istedikleri konular hangileri? Günümüzde ebeveynlerin çocuklarıyla ilişkili gündeme en çok getirdiği konuların başında teknolojinin -daha günlük tabirle telefon ve tabletlerin- geldiğini söyleyebilirim.Ebeveynler çoğunlukla çocuklarının telefon ve tabletle çok fazla vakit geçirdiklerini ve bir nokta da çocuklar için uygun olmayan içeriklere maruz kaldıklarını dile getiriyorlar. Bu durum çocukları birçok açıdan olumsuz etkiliyor. Her ne kadar teknolojinin olumlu ve yararlı yanları olsa da olumsuz ve zararlı olduğu bir tablo ile karşı karşıya kalabiliyoruz.

Aynı zamanda teknoloji ile vakit geçiren bu kitlenin yaşının da günden güne küçüldüğünü düşünüyorum şahsen. Eskiden çocuklar teknoloji ile çok daha geç tanışırken artık henüz 1 yaşındayken bile tanışabiliyorlar. Ebeveynlerin de çocuklarıyla ilişkili gündeme getirdiği bu konuyla ilgili, şunu söyleyebilirim ki çocuklar ebeveynlerini rol model olarak alırlar. O nedenle bu konuyla ilişkili ebeveynlerin de teknoloji kullanımına dikkat etmelerini ve çocuklarıyla ortak ve verimli zaman yaratmalarını önerebilirim.

Eminim Anne Babalar Sizin Bu Önerilerinizi Dikkate Alacaklardır. Peki hocam, anne ve babaların sağlam bir psikolojiye sahip çocuk yetiştirmeleri konusunda hangi tavsiyelerde bulunursunuz. Aslında çocuk yetiştirmek, her çocuk ve ebeveyn için farklıdır. Bu süreçte yaşanan zorluklar da farklılaşır bu nedenle çocuk yetiştirmek çok geniş bir kapsamda yer alır. Her bir yaş grubundaki süreçten bahsetmek oldukça vakit alacaktır. Ancak ben yine de önemli bulduğum noktadan bahsetmek isterim. Özellikle çocuk yetiştirirken çocuğa sağlanan şeylerin bir dozunun olması gerekir. Peki bu ne demektir?

“Her Şeyin Fazlası Zarardır.” Sözüyle Anlatmak İstediğimi Daha Net Açıklayacağımı Umuyorum. Örneğin; bir şey yerken, içerken, çalışırken, okurken veya dinlerken fazlasının artık bize zarar vereceğini biliriz ve bunları yaparken kendimize göre bir yol izleriz. Elbette bunu çok planlayarak yapmayız ancak içten içe bize zararlı gelmeye başladığı noktada kendimize “dur” deriz. Çocuk yetiştirirken de böyle olması gerektiğini düşünüyorum. Şöyle ki; çocuklar yardıma, ilgiye, imkana ve birçok şeye ihtiyaç duyar veya ister. Bu durum oldukça normaldir ve gelişimin parçasıdır. Zaman içerisinde ise çocukların bazı şeyleri “kendi başlarına” yapabilmelerini bekleriz. Yanlış anlaşılma olmasın, burada kastettiğim çocukların yaşına uygun sorumluluklar. Ancak bazen ebeveynler tam da bu noktada aşırıya kaçabiliyorlar. Bu aşırılık ilerleyen yıllar içinde çocuklar için olumsuz sonuçlar doğurabiliyor.

Çocuğa ihtiyacından fazla yardım ederek onun yapabileceği bir şeyi kendi yapması engellenebilir. Gereğinden fazla ilgi göstererek farklı ortamdaki sosyal ilişkileri zedeleniyor olabilir. Olması gerektiğinden fazla imkân sağlanarak ilerleyen yıllarda veya farklı bir ortam ve durumda karşılaşacağı sorun ve zorluklarla baş etmesi güçleştiriliyor olunabilir. Verdiğiniz cevaplar çok önemli ve çok bilgilendiricidir. Artık röportajımızın sonuna geliyoruz. Dilerseniz son bir soruyla bu önemli ve verimli röportajımızı tamamlayalım.

Diyarbakır’da İnsanların Psikoloğa Gitme Durumuyla İlgili Neler Söyleyebilirsiniz? Özellikle psikolojik danışmanlık merkezlerinin sayısının artmasıyla beraber Diyarbakır’da psikoloğa giden kişilerin arttığını düşünüyorum. Devlet hastanelerinde bu durum nasıl çok bilgim yok ancak genel olarak bu alanla ilgili çalışmaların arttırılması gerektiğini söyleyebilirim. Bu sayının az olmasının pek çok sebebi vardır elbette ama benim çok sık karşılaştığım iki sebep var. Bunlardan ilki insanların psikoloğa başvurmak için ruhsal durumlarının çok daha kötüleşmesini beklemeleri. Ancak şunu söyleyebilirim, nasıl ki diş ağrıdığında o diş çürüyüp, işlevini yitirip, düşmeden önce diş hekimine gitme ihtiyacı duyuluyorsa psikoloğa başvurma ihtiyacı için de aynı düşüncede olunması gerekmelidir. İkincisi ise ekonomik durumlar. Bu yalnızca Diyarbakır için geçerli değil, Türkiye’nin geneli için geçerli bir durum. Değerli Yaren Tekay, Bu röportaj için şahsım ve okuyucularım adına sizlere gönülden teşekkür ederim. İnanıyorum ki okuyucularımız sizlerden çok şey öğrenmişlerdir. Size meslek hayatınıza başarılar dilerim. Bütün okuyucularıma saygı ve sevgilerimle.

  

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER