Özlem Kaya"ile Geleceğe Merhaba (Röportaj"ımızdır)
SiyasetHaberdiyarbakir.Org Haber Ajansında 10 Yılı Aşkın Bir Zamandır Başta Köşe Yazarlığı Editörlüğüyle Ve Değişik Üst Kademelerde Görev Yapan Şimdilerde İse Ajansımızın Baş Editörü Olan Desteğini Bizden Hiçbir Zaman Esirgemeyen Kadim Dostumuz Özlem Kaya’nın Memleket Partisi ‘Parti Meclis Üyeliğine Seçilmiş Gururunu Yaşadık Bölge Halkı Olarak Sevinçle Karşılandı.
Haber Muhabiri Ali Şeran
Resmi Kaynak Özlem Kaya
Kendisi çeşitli haber sitelerinde ve hatta internet gazeteciliği çıkmadan önce birçok gazetede muhteşem sürükleyici yazılarıyla her kesime hitap eden güncel yazılarıyla daima aranan yazarlarımızdan biri oldu.Aynı zamanda Yerel Yönetimler Derneği Genel Başkan Yardımcısı ve TİNGADER ‘ Tüm internet Gazeteciliği ve Gazeteciler Derneği’ Diyarbakır Şube Başkanlığını layıkıyla yürütmektedir.Bilinmeyenleri bilinenlerden çok daha fazla olan bir Dünya’dır kendisi. Yaptıklarını ve yapacaklarını anlatmayı sevmeyen bir Hanımefendi Özlem Kaya.Bu kadar övgüyü finalde görüp kızmaması mümkün değil bize! Şimdi bölgemizden başlayarak sorularımızı yöneltelim.
Sayın Kaya Sizce Bölgenin En Büyük Sorunu Nedir? Tek soru çok cevap ve bol mesaj vereceğim başka sorulara gerek kalmasın diye… Klasik olur ama teröre hiç girmek istemiyorum malum sonuç hep aynı herkes aynı yerden vuruyor terörde terör diye bu benim konum değil ama çok yara var sarılmayı bekleyen asık suratlar, kandırılmış beyinler. inanmış ruhlar gibi bir o kadarda derin uykudan uyanıp hakikati gören Z Kuşağı var işte bizim gerçek kurtarıcılarımız bu nesil…
Benim Asıl Konum İşsizlik Yoksulluk Ve Uyuşturucu Bölgemiz çok önemli bir bölge Türkiye’nin hayati bir organı kalbi diyebilirim. Rantlar bölgesi her yol her soygun her kaos bu bölgelerin ve insanların üzerinden yapılıyor. İnsanlar yorgun ve şaşkın tarım ve hayvancılığın en önemli bölgesi olan Güney Doğu şimdi üretimden uzak küreselcilerin yol haritası olmuş, iklim silahlarının deney yerleri olmuş, gizli yatırımcıların hedefi olmuş, uyuşturucuda bir numara satıcısı ayrı, kullananı ayrı. Adaletsiz bir para dağılımı var kara para aklama merkezi olmuş bir bölge.
Üretim yok tüketim çok elbette tüm Türkiye için geçerli bu yazdıklarım lakin Güney Doğu gerçekten çok özel bir bölge yeminli topraklar diyelim.Birileri hep der ya Dünya bizi kıskanıyor diye, gerçekten kıskanıyor bir anlamda çünkü Dünyanın en güzel coğrafyası Türkiye özellikle yer altı kaynakları ve tarihiyle, Dünyanın sahip olmak istediği bir yer.Sağol sun yöneticilerimizde altın tepside sunuyor bu canım ülkeyi. Fabrikalarımızı satıyor, özelleştirmeler yapıyor ikinci üçüncü şahıslara ne diyebilirim ki başka herkesin bildiği şeyler bunlar. Doğacak çocuklarımız ipotekli dünyaya geliyor şimdiden.Ülkemde yasalar bile işlemiyor. Cumhuriyetin savcıları var ama elleri kolları bağlı.Neyse mevzu derin konular ağır konuşsan olmaz sussan hiç olmaz.Bir gün herkes hesaba duracak bunu rahatlığı da var bende.
Radikal düşünmek gerekirse tekelleşme ve sermayenin korkunç bir şekilde yönlendirilmesi var.Bilgini yayılmasını ve insanların özgürleşip kendi güçlerini kazanmasını engelleyen güçler var.Bölgenin büyük iş adamları nedense hep batıya yatırım yapıyor, buradan kazanıp kaçıyorlar resmen.Bölgeye yatırım yapılması asırlardır engellendi ama dış yatırımcılar rahatlıkla yatırımlarını yapmaya devam ediyor. Fikrimce fabrikalar büyük imalathaneler ve atölyeler hükümetlerin susturamayacağı, yöneticilerin dağıtamayacağı siyasal Derneklerdir.Emekçilerin ürettiği ürünler üreticiden bağımsız karşımıza yabancı bir güç olarak çıkıyor,Ekonomi politikada işçiye gerçekliğin kaybı olarak görünüp esaret başlıyor,Ne kadar çok üretim o kadar az tüketim ve ne kadar çok değer yaratırsa emeklerde o kadar çok değersiz hale geliyor.
Emek yöneticiler için harika fakat üretenler için yoksulluk sefalet getirdi tarım işçilerine özellikle.Sıra geldi gençlerimize; yine bölge halkını zehirlemek isteyen güçler uyuşturucudan ciddi gelir elde eden baronlar var bir bölgeyi nasıl yok edebilirsiniz diye sorsam size cevabınız ne olurdu?Eğitimin yollarını kapatmak O bölgeye yoğun göç nakil yaptırmak Uyuşturucu ve fuhuş sokmak İnsanları birbirine kırdırıp ırkçılığı yaymak Sanayisini, tarımını, üretim kapılarını kapatmak.Yani kısacası suça itmek gençleri isyana sürüklemek çünkü özenti büyüyor zengin tam zengin oldu fakirse yerin dibine battı orta direk kalmadı…
Ayaklar Baş Oldu Başlar Ayak Oldu…Siyaset yukarılardan yapılmaz saraylardan yapılmaz balkon konuşmalarıyla olmaz. Siyaset yerelden yapılır halkın arasında yapılır sokak aralarında köylerde yapılır.Ve siyaset yalanla dolanla yapılmaz insan harcayarak yapılmaz kullan atla olmaz siyaset…Siyaset ilmi ve ahlaki bir şeydir insanlığa hizmet ve fayda getirmelidir. Tertemiz dünyaya açılan kutsal bir kapıdır halkın kurtarıcısı olmak için siyaset yapılır.Halkı sömürmek kullanmak aşağılamak etinden sütünden faydalanmak için yapılmaz. Suçlular dışarda suçsuzlar içerde olmaz.Ve bir ülkeyi yok etmek istiyorsan ordusunu ekonomisini yok etmek kafidir. Dış güçler değil aramızda gezen sefil beyinler ordusu kalemizi içten fethedip yıktılar.Artık toparlanma küllerimizden yeniden doğma vaktidir.
Mustafa Kemal Atatürk’ün Dediği Gibi Ya İstiklal Ya Ölüm…. Sevgili Ali Şeran ve ekibine teşekkür ederim anlayışla söylemlerime müdahale etmediği için gerçek gazetecilik anlayışı budur. Sevgi ve hoşgörüyle kalın…
İlginizi Çekebilir