Reklamı Geç
normal reklam
Diyarbakır
DOLAR34.0692
EURO37.7489
ALTIN2730.4
BTC/USD57646.841
reklam 7
Birgül Bozkaya // Family Counselor

Birgül Bozkaya // Family Counselor

Mail: [email protected]

reklam 2

Boşanmalar Neden Artıyor Önlemek İçin Neler Yapılmalı

Boşanmalar Neden Artıyor Önlemek İçin Neler Yapılmalı

Birgül Bozkaya
Haberdiyarbakir.Org
// Columnist
İletişim  haberdiyarbakir.org@gmail.com

Günümüzde Türk ailesine yönelik en önemli sorunlardan biri boşanma olgusudur. Türkiye’de 20. yüzyılın son dönemlerinden önce aile bağlarının güçlü olması ve dini inançların etkili olması nedeniyle boşanmalara sıklıkla rastlanmamakta, boşanan kadınlara ise toplumsal açıdan önyargılı olarak yaklaşılmaktaydı (Arıkan, 1992). Daha sonrasında ise, Türkiye de dâhil olmak üzere tüm dünyada boşanmalar artmıştır. Toplumsal ve kültürel açıdan değişimler yaşanmıştır. Bu değişimlerden aile yapısı da etkilenmiştir. Kentleşmeye bağlı olarak kadının toplumsal konumunda değişim olmuş, kadın haklarına yönelik bilinçlenme kazanılmış, eğitim düzeyi yükselen kadın kamusal alanda yer almaya başlamıştır. Bu gelişmeler, ailenin yaşam düzeyine olumlu katkı yapmış olsa da aile içi ilişkiler konusunda rol çatışmalarına sebebiyet vermiştir. Diğer yandan evliliğe ilişkin anlayış değişmiş, “mutluluk” vurgusu ön plana çıkarılmıştır

Boşanma ve erken boşanmaların artışında eşler arası denklik meselesi önemlidir. Buna göre, sosyo-kültürel, sosyo-ekonomik ve inanç gibi açılardan eşlerin denk olmaları evliliğin sürdürülmesi açısından önemli görülmektedir. Yapılan bir çalışmada da evlilik tercihleri açısından, aile yapılarının benzer olması, dindar olması, aynı mezhepten olması, aynı memleketten/hemşeri olması, aynı sosyal çevreden olması, aynı etnik kökenden olması kişiler açısından önemli kriterler olarak değerlendirilmektedir. Diğer yandan, boşanmaların artışının önemli bir sebebi, kadınların aile içi şiddeti kabullenmeyerek şiddet uygulayan eşlere bir direnç göstermeleri ve boşanma yoluna gitmeleridir. Dolayısıyla geleneksel rollerin yıkılması ile şiddet, boşanmanın bir nedeni haline gelmiştir. Burada kadınların rollerindeki değişimler önem teşkil etmektedir. Ekonomik özgürlüğe sahip olmak, kadınlar açısından yalnız yaşayabilecekleri düşüncesini uyandırmakta ve özellikle gelişen ekonomilerde ücret artışlarıyla birlikte boşanmaya daha kolay karar verilmektedir. Kadınların çalışma hayatına girdikleri ve özellikle göç alan şehirlerde boşanma oranları oldukça yüksek olmaktadır. Dolayısıyla göç, kentleşme gibi olgular boşanmaları arttırmıştır. Diğer yandan, bireyselleşme, tüketim toplumu dinamikleri ile ilişkilerin hızla tüketilmesi, aldatma gibi pek çok unsur da bu noktada etkili olurken, eşlerin beden sağlıkları, çocuk sahibi olup olmama durumları, teknolojik gelişimlerle birlikte iletişimlerinde meydana gelen değişimler de boşanma ve erken boşanmaları tetiklemektedir.

Türkiye’de evlilik için ilk beş yıl “kritik yıllar” olarak ifade edilebilir. Evlilikte zaman ilerledikçe eşlerin birbirlerini daha iyi tanımaları, evliliğe alışmaları ve aile yapısının sağlamlaşması bakımından bu süreç önemlidir. Erken boşanmalar söz konusu olduğunda evlilik kurumuna yönelik düşüncelerin etkisi yadsınamaz. Evliliğin basit olarak görülmesi, acele edilmesi, genç kuşağın bakış açısında değişiklikler olması, eşlerin birbirlerini yanlış anlamaları, birbirlerini tam olarak tanımamaları, evliliğin yükünü kaldıramamaları ilk beş yılda boşanmanın nedenlerindendir. Özellikle beşinci yıl evlilikte oldukça önemlidir. Bunun nedeni ise, evlilikte konuşulmamış ve aşılmamış sorunların gün yüzüne çıkarılmasıdır.Türk Medeni Kanununda boşanmanın nedenleri, özel ve genel nedenler olmak üzere belirtilmiştir. Özel boşanma nedenleri; zina, hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış, suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme, terk, akıl hastalığı şeklinde sıralanırken; genel boşanma nedenleri ise, evlilik birliğinin sarsılması, eşlerin boşanmada anlaşmaları ile fiili ayrılık nedeniyle ortak yaşamın kurulamaması olarak ifade edilmektedir. Boşanmanın toplumsal, kültürel, dinsel, psikolojik vb. birçok nedeni bulunmaktadır

Boşanmalarda etkili olan unsurlardan biri, eşlerin sosyo-kültürel yapılarından kaynaklanan özelliklerinin farklı olmasıdır. Farklılıklar, eşlerin birbirlerine karşı ılımlı yaklaşmadıkları ya da kendi içinde bulundukları  sosyo-kültürel yapının özelliklerini eşlerine benimsetmeye çalıştıkları sürece çatışmalarla sonuçlanmaktadır. Aile yapıları, boşanma açısından önemli bir etkendir. Bu bağlamda boşanmış anne-babaya sahip olan kişilerin kendi evliliklerinde de boşanma olasılıkları daha yüksektir. Diğer yandan, evliliklerde sadece eşler bir ilişki içerisine girmemektedir. Evlilik, iki aileyi de birbirine yaklaştırmaktadır. Aileler anlaşamadıklarında ise bu durum, eşleri de huzursuz etmektedir. Özellikle de ailelerin karşı çıkmasına rağmen gerçekleşen evlilikler, onların etkisi ile son bulabilmekte iken aşırı müdahaleyle de boşanmalar olabilmektedir. Bunda temel sebep, anne babaların çocuklarının büyüdüklerini kabul etmeyişleri ve onlara karşı korumacı tavır sergilemeye çalışmalarıdır.  Diğer yandan ailelerin ekonomik açıdan eşlere yardımcı olmaları, tartışmalarına müdahale etmeleri ve kendi çocuklarından yana taraf olmaları eşler açısından anlaşmazlıkların daha da alevlenmesine ve “senin ailen, benim ailem” şeklindeki söylemlere girişilmesine neden olmaktadır. Böyle durumlarda eşlerden kendileri veya aileleri arasında bir seçim yapmaları bile beklenmektedir. Bu da eşler arasında önemli sorunlar yaratmakta ve boşanmalara neden olmaktadır. Eşler arasında denkliğin bulunmaması da erken boşanmanın nedenlerindendir. Evlilikte denklik, eşlerin sadece sosyo-kültürel açıdan değil, aynı zamanda yaş, ekonomik durum vb. açılardan da eşit düzeylerde bulunmalarını ifade etmektedir. Bunlar açısından eşitlik olmadığında veya eşitsizlikler arttığında eşler arasında sorunlar çıkmaya başlamaktadır. Eşler arasındaki anlaşmazlıklardan biri de toplumsal cinsiyet rollerine ilişkindir. Toplumsal cinsiyet rollerine ilişkin farklı anlayış ve tutumlar, boşanmalarda etkili bir unsurdur. Toplumsal açıdan kadın ve erkeğe yüklenen bir takım roller bulunmaktadır. Kadınların kadınlık rollerini, erkeklerin ise erkeklik rollerini gerçekleştirmeleri beklenmektedir. Bu rollerin yerine getirilmeyişi eşler arasında sorunlara neden olabilir. Eşi yemek yapmadığı gerekçesiyle açılan boşanma davaları bulunmaktadır.

Erken boşanma sebepleri arasında evliliğin gerçekleştirildiği yaş da önemlidir. Bu bağlamda erken yaş evliliklerinin boşanmalarda etkili olduğunu söylemek gerekmektedir. Erken yaşta yapılan evlilikler kişilerin yeterince olgunlaşmadıkları ve evlilikle ilgili bilinçli olmadıkları yaşlarda gerçekleşmektedir. Bunun yanı sıra, erken yaşta anne-baba olunabilmektedir. Bu da zaten çocuk yaşta olan kişilerin bir çocuğun sorumluluğunu üstlenmeleri anlamına gelmektedir. Dolayısıyla gerek eşlerin birbirlerine karşı sorumluluklar, gerek bir evin idare edilmesi, gerekse de bir çocuğun bakılmasında sorunlar yaşanabilmektedir. Kişilerin çocuk yaşta evlenmeleri ve bu sorumlulukları üstlenmeye çalışmaları onların gençlik zamanlarını yaşayamamalarını da ifade etmektedir. Evlenmeden önceki hayatlarını sürdürmeye çalıştıklarında da eşleriyle aralarında sorunlar oluşmaktadır. Bu da ilişkinin yıpranmasına sebebiyet vermektedir. Tahammül sınırlarının zorlanmasıyla da boşanma gerçekleşmektedir.

Boşanma üzerinde etkili olan önemli bir faktör de teknolojidir. Teknolojiyle insanların birbirleriyle iletişimleri bir yandan kolaylaşırken diğer yandan azalmaktadır. Çünkü iletişim ortamı sosyal medyaya taşınmış ve yüz yüze konuşmalar, dolayısıyla da samimiyet azalmıştır. Teknolojinin bir yandan sürekli geliştiği, yenilikler sunduğu ve hayatı kolaylaştırdığı düşünülse bile, diğer yandan insan yalnızlaşmaya, kendi dünyasına çekilmeye ve ailesinden başlayıp akrabalarına kadar toplumsal çevresiyle ilişkilerini koparmaya neden olduğu, hatta sağlık açısından birçok psikolojik sorunlar yaşamaya sürüklediği bir gerçektir. Dolayısıyla teknolojik gelişimler arttıkça iletişimsizlik de artmaktadır. Aile açısından bakıldığında artan teknoloji bağımlılığı ile birlikte eşler arasındaki iletişim azaldığı görülmektedir. Günümüzde neredeyse hemen her evde en azından bir bilgisayar ve hemen herkeste bir mobil telefon bulunmaktadır. Bilgisayarla ya da telefonla oynanan oyunlar, sosyal medya bağımlılığı ve sanal sohbetler, eşler arasında sorunları beraberinde getirmektedir.

Türkiye’de medya yayınları denetimsizdir ve bu denetimsizlik, aile yapısına aykırı olan ve aile dışı toplumda onaylanmayan ilişkilerin normal olarak sunulmasına neden olmaktadır. Bunlar da aile yapısında bir değişim meydana getirerek boşanmalara zemin hazırlamaktadır. Medyada özellikle televizyondaki dizi ve filmler, boşanmayı teşvik etmektedir. Burada ihanetlere, birden fazla kişiyle birlikte olmaya, zinaya yer verilmekte ve aile hayatı sürekli problemli bir yapıda gösterilerek evliliğe yönelik olumsuz izlenimler sunulmaktadır. Televizyondaki pembe dizilerle evlilikten beklentiler değişmektedir. Bu beklentiler gerçekleşmediğinde ise evlilikte sorunlar yaşanmaya başlanmakta ve bu sorunlar boşanma noktasına kadar uzanmaktadır. En karşılaşılan boşanma sebeplerinden bir diğeri ise “Cinsel Problemlerdir”. Evlilik hayatında oldukça önemli bir yer tutan cinsel ilişki, eşlerden sadece birinden kaynaklı olarak veya her iki eşin karşılıklı kusurlu hareketler ile problemli hale gelebilmekte veya tamamen sonlanabilmektedir. Eşlerin bu duruma bir çözüm bulamadığı durumda ise boşanma hali gerçekleşmektedir.

Aile, toplumsal yaşamı düzenleyen, insan neslinin devamını sağlayan, bireylerin sosyal, psikolojik ve ekonomik ihtiyaçlarını karşılayan ve toplumsal düzeni sağlayan bir mekanizmadır. Toplumun temel kurumlarından olan aile, evlilik kurumu aracılığıyla kurulmaktadır. Bu birliğin, çeşitli nedenlerle sürdürülememesi söz konusu olduğunda, boşanma, aile birliğini sona erdiren önemli bir karar ve toplumsal bir olgu olarak gündeme gelmektedir. Toplum boşanmayı evlilik bunalımının bir tür çözümü olarak kabul etmekteyse de ailenin parçalanması, hala küçük çocuklar için en yaygın ve önemli yoksunluk ve kaygı yaratıcı nedenlerdir. Dahası, bu gibi koşullarda yetişen çocuklardaki kişilik zedelenmelerinin, gelecekte, kendi evliliklerini ve kendi çocuklarının yetişmesini olumsuz yönde etkileyeceğini gösteren gelişmeler vardır.

Eşler arası yaşanan geçimsizlik, çatışma ve boşanmanın gerek çiftler üzerinde gerekse çocukları üzerinde birçok toplumsal, ekonomik ve psikolojik sonuçları son yıllarda giderek artan bir önem kazanmıştır.  Sonuç olarak, boşanmaların bireyler üzerindeki olumsuz etkilerini en aza indirmek ve toplumsal boyutta bir sorun olarak gündeme gelmesini engellemek amacıyla: evlilik yaşamındaki çatışmanın önlenebilmesi, anlaşmazlıkların boşanma noktasına gelmeden aşılabilmesi gerekmektedir. Boşanma vakalarına yönelik sadece adli yolla çözüm aranmamalı, insanların psikolojik yapıları da göz önünde bulundurulmalıdır. Çatışma yaşayan ve boşanmaya karar veren evli çiftlerin profesyonel anlamda destek ve yardım almaları sağlanmaya çalışılmalı daha sonra gerekiyorsa idari ve adli sonuca gidilmelidir. Görsel yayın organları boşanmayı önleyici ve kültürel değerleri benimsetici programlar düzenlemelidir. . Eşler evlenirken eşiyle arasındaki denklik durumunu da göz önünde bulundurmalı. Boşanma oranlarının en yüksek olduğu evliliğin ilk beş yılına dikkat edilmelidir. Alacağınız kararları bir uzman eşliğinde almanız önerisiyle, esen kalın. Haberdiyarbakir.Org Haber Ajansı Aile Danışmanı Birgül Bozkaya

 

Yorum Yazın

normal reklam
Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar