Dünya geçici bir lezzettir.Ömrümüz ise uzun gibi görünen kısabir konuşmadan ibarettir.Bu hayatta yapmamız gereken fakat bir türlü yerine gerçek anlamıyla getiremediğimiz o kadar çok vazifelerimiz varki ve biz o kadar çok şeyi bilmemize rağmen unutmuşuz ki, Ebedi hayatımızı kazanmamız gereken bu yaşamda, ebedi hiçliği kazanmaya gayret ediyoruz.Bu sonsuz kainat elbette ki sahipsiz değil Bu kainat ta bizler birer misafiriz, bu kainatı koruyan, gözeten ve hakimiyeti kati olan bir terbiye edici vardır.Emin olalım ki ne iyiliklerimiz, ne kötülüklerimiz hiçbir şekilde cezasız veya mükafatsız kalmayacaktır. Evet Yüce Rabbim hiçbir kuluna, dağına taşına, tabiatına asla taşıyamayacağı bir yükü vermez.
Bizlere sunulan tertemiz dikensiz yolları cehenneme tercih eden yine bizleriz.Bu yaşamda ki, dostlarımız, evlatlarımız, anne babalarımız, makamımız, malımız sadece kabristandan içeri girene kadar bizimdir. Bizler bu kainatın sadece kazanç yada kayıp bekçileriyiz inanın.Saadetimiz için bu hayatta doğumunda, ölümünde olduğunu unutmadan, maddiyatımızın, maneviyatımızı yok etmesine müsaade etmeden yaşamımıza devam etmemiz gerektiğini hiç unutmamalıyız. Boş şeylerle bu hayatı heba etmemeliyiz.Kendimizi daima hayırlı bir konuk gibi görüp, ev sahibimizin sözlerine itaat edip hayırlı bir konuk gibi ebedi hayatımıza gidebilmeliyiz.Rabbim hiçbir kuluna hayvani bir şekilde, cana kıymayı, ırza geçmeyi, faizi ve onursuzluğu reva görmez...Bu kullardan daima melekler bile uzak durmuştur, bunlar sadece insan kılığındaki zebanilerdir.
Size Bir Hadis Anlatacağım; Bir gün melekler Rabbin huzuruna çıkarlar, Ey Yüceler Yücesi derler bir kulun var daima dua eder sizi çağırır ve bu dualara bizleri ortak ederekten sizden aman diler, sizde bu sesi duyar fakat hiç isteklerini gerçekleştirmemiz için bizi vazifelendirmezsiniz.Öte yandan diğer kulunuz size asla inanmaz, ibadeti bilmez, her türlü hayasızlık, her türlü ahlaksızlık olan bu kötü adamında tüm işlerini rast getirmemiz için bizi vazifelendirirsiniz.Biz bu duruma hep üzülür ve ağlarız. Yüce Rabbimiz meleklerle konuşmaya başlar gidin o mübarek kuluma deyinki yalvarışı yakarışı bana bir ninni gibi gelir.Sesi duaları hiç kesilmesin diye onun isteklerini cennetimde sunacağım en güzel şekilde...
Diğerine Gelince;onun sesini bile duymak istemiyorum bu fani dünyada ne isterse ona verin, bu fani dünyada elini taşa atsa altın edin yeterki sesi çıkmasın. Cehennem ateşi onun için hazırlanıyor ve her fani gibi oda ceza ve mükafatından nasibini alacaktır…Böylelikle Rabbimizin bizlere sunduğu dertlerde, hastalıklarda, sıkıntılarda belki bizim en büyük mükafatlarımızdır.Onun için de asla isyana yönelmeyelim, hayır bildiğimiz şeyde şer, şer bildiğimiz şeyde de hayır vardır belkide.Onun içinde her uykunun bir uyanışı, her doğumun bir ölümü, her varlığın bir yokluğu olduğunu kabul etmeli bize bahşedilen bu ömrü layıkıyla nefsimize yenik düşmeden insanca yaşamamız gerektiğini hiç unutmamalıyız…
Son Olarak Ta Bir Dua Edelim İnsanca…ALLAHIM bizi kötülüklerden, kötülerin, şeytanın, cinlerin ve insanın şerrinden koru, bizi açlıkla ve namusla terbiye etme, taşıyamayacağımız yükün altında bırakma, kazadan beladan, nazardan ve kem gözlerden koru ALLAHIM. Bizi sevdiklerimize, sevdiklerimizi bize bağışla ve hayırlı bir ölüm nasip eyle ALLAHIM …AMİN.
Özlem Kaya Haberdiyarbakir.Org // Columnist
İletişim haberdiyarbakir.org@msn.com
Yorum Yazın